Öncelikle hoşgeldiniz! Biz Bilkent Üniversitesi'nden Ece, Gülfem ve Merve, bu blogun yazarlarıyız. Üçümüz de Uluslararası İlişkiler son sınıf öğrencileriyiz. Hepimiz liseyi Ankara'da okuduk ve hala buralarda kalmayı planlıyoruz. Bölümümüz dışında bizi bir araya getiren bir diğer şey ise kitap okumayı sevmemiz. Her ne kadar bu okuma hobisini paylaşsak da üçümüzün de kitap zevki birbirinden farklı. Yani hepimizin sevdiği tarzda kitap karakterleri ve içinde bulunmak istediğimiz dünyalar, zamanlar ve mekanlar değişebiliyor.
Çoğu insan tarafından sıkıcı bir memur şehri olarak görülen Ankara'daki kitap kültürünü bu blogta sizlerle paylaşmak bizim en büyük amacımız. Siz okurlarımız arasında Ankara'da çocukluğunu yaşamış veya bu şehre bir şekilde kendini bağlı hissedenleriniz elbette vardır. Yağmurlu günlerde yorganımızın altında, uzun ve kalabalık metro yolculuklarında veya herhangi bir parkta arkadaşımızı beklerken... İşte her an okumaya çalıştığımız bu kitaplar da bizim için Ankara ile aramızdaki derin bir bağın temsili. Sanki bu koca şehirde zaman nasıl geçiyor, insanlar ne hayatlar yaşıyor diye düşünmekten bir oraya bir buraya savruluyoruz da okuduğumuz kitaplar bizim için tutunacak bir dal belki de kaçacak farklı bir yer haline geliyor. İşte Ankara'yı neden seviyorsun diye soran kimselere kişisel bağınızı ve sevginizi kolay kolay anlatamazsınız. Bizim de buradaki amacımız Ankara ile olan kendimize has bağımızı sizinle kitap kültürü üzerinden paylaşabilmek.
Güzel bir kahve ve hoş bir sohbetle, etrafınızdaki raflarda bir sürü kitap eşliğinde size sıcak bir ortam sunan kitap kafe tavsiyeleri, bunun dışında Ankara festivallerinin önemli bir parçası olan kitap festivali ve daha nice içerik ile bu "sıkıcı" ve "gri" Ankara kültürünü sizlere tanıtıyor olacağız. Umuyoruz ki bizim bu şehirden neden kopamayacağımızı anlayabilir ve siz de bizim gibi bu kültür üstünden Ankara ile bir bağ kurabilirsiniz. Kitapsız kalmayın!
Comments